Velhasıl Çok Sertizdir.

22 Ağustos 2008 Cuma

Holes being punched into.

*I was afraid of your testosterone.


*Birinin ilk günden elimi öyle kendinden emin, öyle sımsıkı, öyle kuvvetli ancak zarar vermeden, kavrayarak tutmasını,
*Birinin yüzümü öyle seyretmesini her sabah uyandığımda,
*Birinin öyle hayrete, hayranlığa kapılmasını kahkahalarımla gelen varlığım karşısında,
*Birinin beni uzaktan gördüğünde gülümsemeye başlamasını, yanıma gelen o adımlarını hevesle hızlandırmasını,
*Birinin her sabah güne uyanışımı kaçırmamak isteyişini,
*Birinin her gece benim kokumla uyumak isteyişini,
*Birinin tüm zayıf noktalarımı bilip, kendisiyle ilgili tüm zaaflarımı kullanışını,
*Birinin günde milyonlarca kez sıkılmadan öpebilmesini beni,
*Birinin en çirkin hallerimi bile dünyanın en güzel kızına tercih edebilmesini,
*Birinin beynimin hızlı ve çağrışımlarla işleyişini çözmesini, anlamasını,
*Birinin ben uzun uzun konuşurken şefkat ve sabırla dinlemesini,
*Birinin portakal suyu almasını, ben seviyorum diye,
*Birinin hastalandığımda ateşime bakmasını, ben uyurken,
*Birinin türlü sevimlilikler yapmasını, gönlümü almak için,
*Birinin çaresiz kalmasını, histeri krizlerine kapıldığım anlarda,
*Birinin kollarımdan tutup beni sakinleştirmesini,
*Birinin hayaller kurmasını,benle dolu bir gelecek için,
*Birinin yatak odası takımı beğenmesini,
*Birinin kırıldıklarımı çözemeyişini,
*Birinin anlattıklarımı anlamayışını,
*Birinin benim açımdan bakamayışını, belki de bakmak istemediği için,
*Birinin sözler verişini, kırılmayayım diye,
*Birinin verdiği sözleri tutmayışını,
*Birinin şikayetçi oluşunu, fazla varlığımdan,
*Birinin uzaklaşamayışı, başkalarının varlığından,
*Birinin takip etmesi, karınca gibi, önündekinin bıraktığı izi,
*Birinin kabullenmemesi, böyle gitmediğini, gitmeyeceğini,
*Birinin sıkılması, sürekli hayatının bu şekilde kalmaması gerektiğinden yakınan kadından,
*Birinin koparması bu güzel müziği çalan gitarın tellerini tek, tek,
*Birinin uzaklaşması, gittikçe daha uzak olması,
*Birinin belki sırf alışkanlıktan, doldurduğum yerin, ben gidersem, diğer eşyalar gibi tozlu değil, pasparlak kalacağını düşündüğünden,
*Belki içinde bir parça kalan mantıktan,
*Belki içinde bir parça kalan aşktan ötürü gitmeyeyim diye bir kaç kez daha zaaflarıma oynaması,
*Birinin giderek daha fazla kırması beni, yıpratması,
*Birinin en zavallı halimi görüp de umursamaması,
*Birinin beni suçlaması, olanlar yüzünden,
*Birinin şaşırması, donakalması, öfkem karşısında,
*Birinin yok olması, sonsuza dek hayatımdan,

bir küçük jeste değişilebilecek bir şey miydi,
birkaç güler yüze,
birkaç ideolojiye,
birkaç gelecek planına,
birkaç prensipe,
birkaç sevmece oyununa?

Pişmanlık değil, hayır.
Durum değerlendirmesi.
Aşk değil hayır,
Durum değerlendirmesi.

Artık bunu yapmam gerekiyordu.
Çünkü kıymeti yok.

"Are you still mad that we slept together even after we have ended it?"

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Neticede Buldum o dizeleri...
Belki şair,belki daha üstünde birşeysin bilemem:
Ama rastladığım belki de Nietzshece'nin aradığı ama bulamadığı "insanüstü" insan,yada "56 yıl beklediği" kadın veyahutta "öldürdüğü tanrının" yerine koyduğu kişiliksin bilemem.
Sıradışı biri,üstün duygulu-zeki olduğun kesin..Öyleki, 13 000 yıllık uygarlık tarihinin biriktirdiği "insana dair arşivi"
dizelerinin "bir demeti"ne sığdırabilme yeteneğinin önünde eğilmek; hakkedilmiş gururunuzun
parıltısında sizi selamlamak isterdim:Hakkedilmiş dahi olsa, bir gururun önünde eğilme isteği duyabileceğim aklıma bile gelmezdi... Daha da ötesini yapıyor ve diz çökerek sizi selamlıyorum.