Velhasıl Çok Sertizdir.

23 Mayıs 2008 Cuma

Tuz-Buz.

*Bir plastik topu çevirmek gibi elimde.
*Ellerini dizlerine vuracaksın senkronize bir şekilde, tuz-buz diyeceksin, bir isim söyleyeceksin ve sıranı savacaksın.
*Bazen bana neler hissettirdiğini anlayamadığından emin oluyorum.
*Biri ölümün en kıyısında, biri biraz daha yaşayacağından neredeyse emin iki insan, aynı havayı soluyor.
*Birbirlerine bakarak sohbet ediyorlar.
*Planlar yapıyorlar, planlar, planlar.
*Sözler veriliyor.
*Ölümün kıyısındaki daha boşvermiş ya da daha umutlu.
*Hiç ölmeyecekmiş gibi konuşuyor.
*Nasıl kırılıyor kalbim, çocukluğunu, çocuksuluğunu gözlerimin önünde parlattığında.
*Aynadan ışık tutuyormuşsun gibi gözüme.
*Bakamıyorum yüzüne.
*Bakmaya doyamıyorum yüzüne.
*Bıraktıklarım, bırakamadıkların.
*Güneş ve deniz özlemlerindeyiz.
*Belki de gitmeliyim, bir kedi, bir köpek, okyanusun kenarında bir ev.
*Kışın buz gibi, yazın cehennem gibi olmalı gittiğim yerler.
*Kışın evde sıcacık, yazın okyanusta serin.
*İşte o yerde kalmalıyım, ölene dek.
*Sırtımdaki ürperti yüzünden tüm bunlar, ve gündüzlerin nasıl geçeceğini bilemediğimden.
*Bir gündüzü daha bitirme isteği.
*Zamanla yarışmıyorum artık.
*Seviyorum sahip olduklarımı.
*Ama beş para etmez geliyor hepsi gözüme, yüzüne bir dakika baktığımda.
*Olacağını bilsem, şimdi tutarım kolundan, "İyileş." derim.
*Ben "kıymet bilmez", ve sen de kıymet bilmezliğinden burdasın zannediyorum.
*Seni kaybedecekleri günü beklemek ne zor insanlar için.
*Sen güneşin altında, sen pisliğin altında, sen gülerek anlatan, sen sarılan, şaka yapan, dalga geçen.
*Planlar yapan, bir anı bir anına uymayan sen.
*Seni çok özlemiştim. Seni daha çok özleyeceğim sanırım.
*Seni özlemek için yıllar olacak önümde.
*Belki de bakarsın, işler tam tersi, ben gitmişim, sen kalmışsın.
*Bir de bakarsın, işler bir garip, değişmişiz, yaşlanmışsın.
*Elim varmıyor söylemeye, söyletmeye, yıprandık, yıprandık, yıprandık.
*"İyileş."

Hiç yorum yok: